5 Aralık, SESSİZ DOSTUMUZ, SADIK YARİMİZ, TOPRAK ANA’NIN GÜNÜ

/ 5 Aralık 2019 / / yorumsuz
5 Aralık, SESSİZ DOSTUMUZ, SADIK YARİMİZ, TOPRAK ANA’NIN GÜNÜ

Doğada var olan tüm canlıların, milyonlarca yıldır yaşam kaynağı ve yaşam alanı toprak ana.

Bir ekip, bin aldığımız tarım toprakları sayesinde varlığımızı bugünlere kadar sürdürebildik.

1 cm tarım toprağı, yaklaşık 600-700 yılda oluşuyor. Tarımın da en az 30 cm yapıldığı düşünülürse, 20-30 bin yılda oluşan tarım  toprağı, günlük çıkarlar uğruna, geleceği düşünmeden  yok ediliyor.

Unutmamak gerekir ki, toprağı koruyarak yaşanabilir bir gelecek mümkün olacaktır. Mevcut yasalar aslında buna uygun. Sadece etkin adli ve idari yaptırımları uygulamak yeterli. Yasaların yanı sıra eğitim kurumlarında da toprağın önemini vurgulayan eğitimler verilmeli ve öğretilmelidir.

Toprağın üstünde olduğu kadar altında da yaşam var. Dünyadaki biyoçeşitliliğin en az dörtte biri toprağın altında yaşıyor. Toprak solucanı, bakteri ve mantar gibi küçük organizmalar, bitki köklerinin de yardımıyla bitkilerin besinleri almasını kolaylaştırırken, toprak yüzeyinin üstündeki biyoçeşitliliği de koruyorlar.

Toprağın altında geçmişimiz yaşıyor..

Kırklareli Aşağıpınar kazı alanında bulunan arkeolojik verilere bakıldığında, bu topraklarda yaklaşık 8500 yıldır tarım yapılıyor. Bir çok medeniyetin varlığını sürdürmesine vesile olmuş bu toprakların, binlerce yıl sonra geleceklerin de varlığını da sürdürebilmesi için, çok büyük sorumluluğumuz var.

FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) yaptığı açıklamada, Dünyada açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalan yaklaşık 1 milyar  insan bulunduğunu “nüfus artışı gıda üretiminde yaklaşık yüzde 60’lık bir büyümeyi de zorunlu kılacağını. Küresel toprak kaynaklarının yüzde 33’ünün verimsiz durumda olduğunu belirterek, “insanların toprak üzerindeki uygulamaları, toprağın temel işlevlerini azaltacak ya da tüketecek kadar kritik düzeylere gelmiş durumda” 2050’de küresel düzeyde kişi başına düşen ekilebilir ve verimli arazi 1960’taki düzeyin yalnızca dörtte biri olacak. diyor.

Anayasamız toprak varlığımızı güvence altına almıştır.

MADDE 44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.

MADDE 45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),  Türkiye tarım alanı verilerini açıkladı. 2017 yılında Türkiye’deki toplam tarım alanı 233 milyon 850 bin 927 dekar iken 2018 yılı geçici verilerine göre bir önceki yıla göre yüzde 0,8 azalarak 231 milyon 999 bin 458 dekar oldu. 2018 yılı geçici verilerine göre ülkemizdeki tarım alanlarının yüzde 66. 5’ini (154 milyon 359 bin 791 dekar) tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanı, yüzde 15. 1’ini (35 milyon 127 bin 733 dekar) nadas alanı, yüzde 14. 9’unu (34 milyon 623 bin 870 dekar) meyveler, içecek ve baharat bitkilerinin alanı, yüzde 3. 4’ünü (7 milyon 836 bin 320 dekar) sebze bahçeleri alanı ve binde 0,.2’sini (51 bin 744 dekar) süs bitkileri alanı oluşturuyor.

Topraklarımızın büyük bir kısmını inşaat, turizm, duble yollar, enerji santraları  ve madencilik için geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde elden çıkardık.

Dünyadan örnek vermek gerekirse, Ekvator ve Bolivya Anayasalarına baktığımızda;

Bolivya, dünyada doğanın yasal haklarını tanıyan ilk ülke olmuştur. İklim değişikliğini önlemek, doğal varlıkların sömürülmesini engellemek ve Bolivya halkının yaşam kalitesini yükseltmek adına alınan bu karar doğayı insanla eşit statüde kabul etmektedir.

Ekvator Anayasasının 71. maddesi ile, hayatın gerçekleştiği doğanın ya da Toprak Ana’nın var olma hakkı tanınmakta ve doğa/toprak ana anayasal koruma altına alınmaktadır.

Milyonlarca yıldır varlık nedenimiz olan toprağımızı, gelecek nesillerinde yaşam hakkını gözeterek, kayıtsız şartsız korumak zorundayız.

Toprağın yok olmasına olur ve onay verenlere, göz yumanlara bir hatırlatma..

Unutmayın ki,  bu dünya 3 günlük.. Dün, bugün  ve yarın.. Dün geldik. Bugün yaşadık. Yarın gidiyoruz. Gideceğimiz yer toprak ananın bağrıdır. Sonsuza kadar bağrında kalacağımız toprak anaya saygı insan olmanın gereğidir.

Büyük usta Aşık Veysel’i de  dünya toprak gününde  saygıyla anıyorum.

“Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerede kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır”

Avatar photo

Derneğimizin üyesidir. Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü olarak görev yapmaktadır.

Yorum yaz