2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ

/ 2 Şubat 2021 / / yorumsuz
2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ

2 Şubat 1971 yılında imzaya açılan Sulak Alanların Korunması Sözleşmesini (Ramsar Sözleşmesi) Ülkemiz,  17 Mayıs 1994 tarihinde imzaladı. 1994 yılında Sözleşme kapsamına alınan ilk alan Mersin Göksu Deltası, son alan ise 2013 yılında Bitlis’teki Nemrut Kaldera’sıdır. 

İlimiz sınırlarında önemli 2 sulak alan var. Dupnisa mağarası ve İğneada longoz (su basar) ormanları. Asya ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın 3. büyük longozu Ramsar Sözleşmesi kapsamında değil. 

Ramsar Sözleşmesi  kapsamına alınma çalışmaları sürecini her zaman olduğu gibi yakından takip ettik. Ülkemizde ki Uluslararası öneme sahip 135 alandan biri olan longoz ormanları RAMSAR alanı ilan edilmesi için 24 Temmuz 2012 de sürecin başlatılmasına karar veriliyor. Buraya kadar her şey çok iyi gidiyor. 

18-19 Ekim 2012 de sulak alan koruma bölgeleri 1/25 binlik haritaya işleniyor.  Ancak bölgede bu çalışmayı yapanlar nedense bir anda, İğneada merkezi de sulak alan bölgesinde kaldığını fark ediyorlar. 

Çok ilginç bir açıklamaydı. Ancak 2 hafta sonra ÇŞB den bir duyuru. 31 Ekim 2012  tarihinde saat 13:00 te İğneada Beğendik Köyü köy kahvesinde Halkın Katılımı Toplantısı…

Ne toplantısı? 2.665,6 MWt kurulu gücünde “Trakya Entegre Termik Santral” projesi. Neyse ki bu proje de diğerleri gibi halkın karşı duruşu ile STK’ ların  bilim ve hukuk insanları birlikte yürüttükleri yaşamı savunma mücadelesi sonunda iptal edildi. 

İğneada beldesine ilk gelen tehdit bu değildi. Çimento ve kömür limanı projeleri de geldi. Tüm bunlar bölgenin tek geçim kaynağı turizm ve balıkçılığı bitirecek projelerdi. Şimdilik bunlar da iptal edildi. 

İğneada sadece longoz ormanları açısından önemi bir yana, Türkiye balıkçığının % 75′ i Karadeniz’de yapılıyor. Yaklaşık % 5 ise Kırklareli kıyılarında. Burada balığın üreme ve yaşama nedenlerinden biri de burada ki deniz çayırları. Istranca Ekolojik Yaşam Derneğinin yürütücüsü olduğu AB projesinde de gördük ki, İğneada bu açıdan da çok çok önemli. 

Bir diğer sulak alanımız da Dupnisa mağarası.  2012-2013 yıllarında  Mağara üzerine mermer ocağı açılmak istenmişti. Bilim insanlarınca hazırlanan rapor sonucu  mağara yıkılmaktan, içinde ki onbinlerce yarasa da yok olmaktan kurtulmuştu. 

Dupnisa Mağarası II. derece sit alanı kapsamındadır. Uzunluğu 2720 metre.  Ama sit alanı olarak ilan edilen bölge 400 metre. Sadece mağaranın çıkış kısmı alanıdır. Bu alan seçimi, mağara sistemi tamamen söz konusu olduğunda, doğru görünmemektedir. Bu bağlamda sit alanının yeniden değerlendirilerek mağara sistemini koruyacak yeniden belirlenmesi gerekmektedir. 

Mağarada ki yarasaların yaşadığı ve kış uykusuna yattıkları yer mağara. Ama yaşamlarını sürdürebilmek için beslendikleri alan mağara ve çevresi.  Mağara bölgesinde gündeme gelen yapılaşmayla ilgili olarak konunun uzmanı bilim insanlarınca yapılan çalışma ve raporlar ilgili kurumlara iletilerek bu alandaki yapılaşmanın bölgedeki eko sistemi telafisi mümkün olmayacak şekilde bozacaktır deniliyor. 

Sonuç olarak bilimsel raporda “Bölgenin yapılaşmaya açılması Dupnisa Mağara sistemini ve onunla bütün olan çevresini ve bu alanda bulunan fauna ve flora elemanları için son derece sakıncalıdır ve geri dönüşü mümkün olmayan habitat bozunumlarına ve tür kayıplarına neden olacağı aşikardır. Deniliyor. Bilimin çalışmasını ve uyarılarını dikkate almazsak, bir önemli doğal varlık daha yok olacaktır. 

Türkiye’de 50 yılda kuruyan sulak alanlardaki su kütlesi miktarının 1.3 milyar hektar, yani 24 Eğirdir Gölü veya 3 Van Gölü ya da Marmara Denizi kadar alanı kaybettik.  Artık daha fazla sulak alan kaybetmeyelim. Kaybetmemek için de bilime inanıp, fakatsız, amasız, ancaksız, kayıtsız şartsız korumak zorundayız. Korumak için yasalarımız ve kanunlarımız yeterli, yeter ki etkin bir şekilde uygulansın.  Su, bulunduğu havzaya ve oradaki canlılara aittir. Doğal bir varlıktır, Su, tüm canlılar için yaşamın temel koşuludur.  

2 Şubat kutlama değil, kaybettiğimiz sulak alanlardan ders alma, kalanlar için ise, nasıl kurtarırız diye hesap yapma günüdür.

 

Etiketler
Avatar photo

Derneğimizin üyesidir. Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü olarak görev yapmaktadır.

Yorum yaz