Avian İnfluenza veya Halk adıyla ‘Kuş Gribi’ Nedir?
Kuş gribinin dünya gündemine yeniden girmesi ve uzmanların ocak ayında yeni bir salgın riskinden bahsetmeye başlaması üzerine Derneğimiz bilim komisyonu üyesi Prof.Dr. Banur Boynukara’nın Bursa Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Tayfun Carlı ile gerçekleştirdiği röportajı ilginize sunuyoruz.
Prof.Dr. Kamil Tayfun Carlı, 1984 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesinden mezun oldu. Aynı yıl Mikrobiyoloji Anabilim Dalında araştırma görevlisi oldu ve doktora eğitimine başladı ve 1989 yılında Veteriner Mikrobiyoloji doktoru oldu. 1993 yılında doçent oldu ve 1999 yılında profesörlüğe yükseltildi. 1996-1997 yıllarında Tübitak NATO-B1 bursu ile Department of Microbiology and Immunology, School of Medicine, University of Kentucky’de moleküler mikrobioloji yöntemleri ve Legionella pneumophila’nın makrofajlarda intraselüler yaşamından sorumlu genlerin saptanması ile ilgili immünoloji alanlarında araştırmalara katıldı. Prof. Dr. K. Tayfun Carlı hayvanların infeksiyöz hastalıklarının moleküler tanısı, immunolojisi ve epidemiyolojisi konularında araştırmalara sahiptir ve bu konularda 1989’dan beri lisans ve doktora dersleri vermektedir. Dr. Carlı güncel ve özgün olarak, hayvanların infeksiyonlarının tanısında moleküler diagnostik test geliştirme, kanatlı koronoviruslarının moleküler epidemiyolojisi ve genotiplendirilmesi, kanatlı patojenik mikoplazmaları, tavuk infeksiyöz anemi virüsü ve antikorlarının tespiti ve değerlendirilmesi ve Salmonella serotiplerinin moleküler epidemiyolojisi ve moleküler tanısı konularında özel olarak odaklanmıştır.
Kuş Gribi Güncel Olarak Neden Önemlidir, Neden Önem Kazanmıştır, Açıklayabilir misiniz?
Türkiye’de 2003-2006 arası ilk kez global pandemi ile 12 insanın da hastalanmasına ve 4’ünün ölümüne yol açan H5N1 virüsünün önemliliği defalarca tarafımızdan belirtilmiştir. Aslında iki önemli virus grubunun ülkemizde ve dünyada yakından takibinin gerekmekte olduğunu ve olası pandemilerinin çıkışı durumunda aşıları dahil hazırlıklı olunmasının zorunlu olduğunu o tarihlerde belirtmiştim. Yıllar sonra 2019 yılında COVID-19 pandemisinin aniden ortaya çıkışı bu gerekliliği açıkça ortaya koyan dramatik bir örnek olmuştur. Buradan tekrarlamak gerekirse, hayvan ve insan coronavirüsları ile tüm influenza virüslerinin yakından tüm yönleriyle ekolojilerini, epidemiyolojilerini ve korunma yöntemlerini (aşılar dahil) sürekli takip edecek ulusal alt yapı sisteminin oluşturulması milli bir sorumluluktur.
Şimdi konumuz olan Kanatlı İnfluenzası, yani H5N1 kuş gribinin yeniden şu günlerde neden dünya gündemine oturduğuna bakacak olursak, aşağıdaki manzarayı sizlere anlatabilirim.
Şu anda H5N1 (yüksek patojenik Avian İnfluenza) virüsünün epidemiyolojisi ve ekolojisi, dünya çapında yabani kuş ve kümes hayvanı popülasyonlarını, çiftlikleri ve yabani memelileri etkileyecek şekilde değişim gösterdiği saptanmıştır.
Yıllardan beri kümes hayvanlarından köken alan H5N1 virüsleri küresel olarak yabani kuşlar tarafından tüm dünyaya yayılmış ve birçok memeli ve kuş türüne bulaşarak 2024 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde süt sığırları arasında bulaşmanın insan vakalarıyla birlikte görülmesiyle sonuçlanmıştır. Bu ekolojik değişiklikler, H5N1 virüsünün yaban hayatı, ekosistemleri, evcil hayvanlar, gıda güvenliği ve insanlar üzerindeki etkilerinin azaltılmasında zorluklara neden olmuştur.
H5N1 virüsü hayvan, çevre ve halk sağlığı sektörleri arasındaki çok sektörlü iş birliklerini gerektirmekte, salgının önlenmesi ve hazırlıklı olma konusunda ‘Tek Sağlık’ yaklaşımlarına duyulan ihtiyacını işaret etmektedir. Bu bağlamda, yüksek patojeniteli kanatlı influenzasının evcil ve yabani hayvanlar ile insanlar arasında bulaşmasını önleyerek, salgınların artan etkenlerine odaklanarak ve zoonotik salgınlara hızlı yanıtlar ve risk değerlendirmeleri sağlayarak gelecekteki pandemi risklerini azaltmak için eyleme geçilmesi gerekmektedir.
Gerek WHO ve gerekse WOAH tüm ülkeleri olası bir insandan insana kanatlı ara konakçısı gerekmeksizin hızlı ve kolayca bulaşabilecek genetik olarak değişmiş mutant bir H5N1 pandemisinin her an aniden çıkabileceğinden korkmaktadır.
Unutmayalım ki, 2019 yılında çıkan COVID-19 pandemisi virüsünün öldürücülüğü sadece %3-4 arasındaydı. Buna karşın beklenen H5N1 pandemisinde virüsünün hastalarda oluşturacağı ölüm oranı yaklaşık %50’ler civarında tahmin edilmektedir.
İşte yukarıdaki sorunuzun yanıtı budur. Yani olası bir yüksek oranda öldürücü ve bulaşıcı olabilen bir H5N1 pandemisi her an şekillenebilecek şekilde yanımıza durmaktadır.
Yetkili birimlerin kararlılık ve sürdürülebilir finansman, H5N1 önleme programlarının, virüsün monitörizasyon ile salgınlara müdahale uygulanması ve sürdürülmesi işlemleri için çok önemli eylemlerdir. Bu eylemlerin gerçekleşmesinde ülkesel ve global stratejilerin benzer ve anlaşılabilir bir bilim kültürü ile yürütülmesi gerekmektedir.
Kuş Gribi Hastalığını Nasıl Tanımlarsınız?
Kuşlardan veya kanatlı hayvanlardan insanlara bulaşabilen bir solunum yolu infeksiyonudur. İnsanlar kuş gribine yakalanınca mevsimsel gripteki gibi belirtiler veya bulgular gösterirler. Bu belirtileri infeksiyondan 2-10 gün içinde gözlemeye başlarız. Bulguları, ateş, öksürük, titreme, kas ağrısı, boğaz ağrısı, sık ve kısa soluma, burun akıntısı, baş ağrısı, ishal ve göz iltihabı şeklinde sıralayabiliriz. Şiddetli vakalarda ise sinirsel bozukluklar, pnömoni, ensefalitis sonucu ölüm gözlenebilir. H5 ve H7 tipi kuş gribi virüslarına bağlı insanlarda ölüm oranları çok yüksektir.
Güncel Olarak En Önemli Kuş Gribi etkeni nedir?
Birçok kuş gribi etkeni (Avian İnfluenza Virüsü) olmasına rağmen, güncel Kuş Gribi etkeni Avian İnfluenza Virüsü (AIV)’nun H5N1 tipidir. Bu tipin bir kolu (2.3.4.4b) tüm dünyada panzootik (dünya çapında yaygınlık gösteren) kanatlılarda hastalık oluşturur hale gelmiştir. Bu tip virüsün özel bir mutasyonu onu kanatlılarda daha bulaşıcı hale getirmiştir. Buna ek olarak virüsün bu mutasyon ile memeli hayvanlara ve dolayısıyla insanlara daha kolay bulaşan bir karaktere büründüğü belirlenmiştir. Bunun bir sonucu olarak ABD’de birçok eyalette virüs kanatlılardan sığırlara ve sığırdan sığıra bulaşması değişik vakalarla ortaya konmuştur.
Kuş Gribi Virüsü Nasıl Bulaşmaktadır?
Virüs kuşlar arasında dışkılardan virüsün çıkarılmasıyla ve virüs ile bulaşık yem ve suyun tüketilmesiyle bulaşır. Aynı kümeste bulunan tavuk ve hindi gibi kanatlılarda ise solunum yoluyla bulaş daha fazla görülür. Virüsün kuşlar arasında bulaşması çok hızlı ve kolaydır. Virüsün kuşlardan insanlara bulaşı ise kanatlı vebası hastalığı olan kuşlarla çok yakın temasa gelen bireylerde olasıdır ve nadirdir. 2019’dan sonra H5N1 virüsünün yeni bir versiyonu genetik bir değişim ile memeli hayvanlara çok kolay bulaşır hale gelmiştir. Bu yeni H5N1 virüsü süt sığırlarına da adapte olmuş ve virus süt sığırları arasında bulaşmaya başlamıştır. Hasta sığırlar bu virüsü solunum yolu sıvıları, dışkıları, süt ve idrarları ile çıkarabilmektedirler. Bu sığır-sığır bulaşının olanaklı hale gelmesi ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Hayvan Sağlık Örgütü (WOAH) ülkelerin sağlık otoritelerini uyarmıştır. Uyarının konusu bu öldürme gücü çok yüksek oranda olan H5N1 virüsünün insandan insana bulaşının başlama potansiyelinin artmış olmasıdır. Yapılan bilimsel çalışmalar, virüsün insan hücrelerine bağlanmasının daha kolay hale gelen bir yapısal hale geldiğini göstermektedir.
Virüs İnsanlarda Nasıl Bir Hastalık Oluşturur?
Daha önce de belirttiğim gibi virüs insana ilk bulaştığında diğer solunum yolları hastalıklarındaki belirtiler gözlenir. İleri olgularda yüksek ateş, sinirsel bozukluklar ve ölüme dek giden bir süreç yaşanabilir. Solunum yolu enfeksiyonu olan insanlarda H5N1 virüsü testlerde doktorlar tarafından bir işlem yapılmadıysa hastalığın tanısı özel şekilde konulmamış olur. Eğer virüsü arayan testlerle hasta bireyler test edilirse, hastalığın tanısı konabilir. Nitekim, ABD’de kanatlı teması bilinmeyen bireylerde solunum yolu sörvey (tarama) testlerinde, H5N1 virüsü ile enfekte vakalara rastlanmıştır.
Kuş Gribi Hastalığının Tanısı Nasıl Koyulur?
Hastalığın kanatlılarda veya kuşlarda tanısı, testin özelliğine göre virüs arayan moleküler (RNA arayan) testlerle dakikalar veya saatler içinde konabilir. İnsanlarda da tanı aynı şekilde hızlı şekilde konabilmektedir.
Kuş Gribi Hastalığı Nasıl Önlenir?
Genel bir çerçeve içinde vermek gerekirse, Kuş Gribi Hastalığı şu şekilde önlenebilir.
Hastalığı veya H5N1 virüsünün yayılımı kuşlar arasında virüsün göçmen kuşlarından evcil tavuk ve hindi gibi kanatlıların bulaşı engellenerek yapılır. Bunun için kanatlı işletmelerinde ve ülke genelinde sıkı biyogüvenlik kuralları uygulanmalıdır. Uygulanan biyogüvenlik kurallarının doğru işlediğinin denetimi ise virüsü hızlı saptayan ve virüse karşı kanatlılarda oluşan antikorların tespiti ile yapılmalıdır. Biyogüvenlik işlemleri yapısal biyogüvenlik, operasyonel biyogüvenlik işlemleri, yönetsel biyogüvenlik eylemleri olarak sınıflanabilir. Operasyonel biyogüvenlik işlemlerinin en önemlilerinden biri aşılamadır. Günümüzde H5N1 virüsünün bulaşını ve/veya klinik hastalık oluşumunu engellemek için üretilmiş inaktif ve biyoteknolojik (rekombinant veya vektör) aşılar üretilmektedir. Hastalığın kuşlarda çıktığı odakta uygun karantina önlemleri, Tarım Bakanlığı ve devlet yaptırımları çerçevesinde yürütülür. İnsanlarda olası pandemilerin önlenmesinde aşılar kaçınılmaz silahlar olduğunu bildiğimize göre ise, insanlar için de Kuş Gribi aşılarının olası pandemilere karşı hazırlanması ve hazır tutulması gerekmektedir. Yukarıda bahsettiğim her zaman gündemde olan iki pandemik virüse karşı (coronavirüs ve influenza virüs) aşıların hazır tutulması için de aşıların ulusal bazda kurulacak aşı üretim fabrikalarının tesis edilerek üretilmesi, ya da dünyada bu aşıları üreten merkezlerle irtibat halinde olup olası salgınlara karşı hazırlıklı olmak gerekir.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi. Derneğimizin bilim komisyonu ve Doğanın Sesi dergisi hakem kurulu üyesidir.
Yorum yaz