EFSANE CUMA MI? EFSANE DOĞA MI?
Tüketmek doğaya zarar verir. Bir ürünün ham maddesinin elde edilmesinden, üretimine, taşınmasına ve bertarafına kadar tüm süreçler doğada iz bırakır. Efsane indirim kampanyaları sizi çok avantajlı alış veriş yapma düşüncesine alıp götürürken bunun doğadaki ayak izinize etkisine de odaklanmalısınız. Böyle bir kampanyada ihtiyacınız olmayan veya kalitesiz ürünleri almak ürünün kısa zaman sonra çöp olmasıyla sonuçlanabilecek zararlar doğurabilir. Küçük bir ürünün niteliksiz bir şekilde ucuz diye satın alınması bazen sizi iadesiyle uğraşmamaya da yönlendirebilir. Sonuç olarak bu kapsamdaki pazarlama yönteminde üretimden bertarafa döngünün tamamı doğal kaynaklarımızı tüketen, havamızı, suyumuzu ve topraklarımızı kirleten büyük çevresel etkiye sahiptir. Evinize şöyle bir göz atın ne kadar çok gereksiz eşya ve malzeme olduğunu, hatta süresi geçmiş zararlı kimyasal maddeler içeren boyalar, yapıştırıcılar, piller, kişisel bakım ürünlerinizin, kozmetik maddelerinizin, ilaçlarınızın olduğunu fark edeceksiniz. Zaman zaman temizlik yapıp tamamını kullanmadan çöpe attığınız ne kadar çok şey olduğunu da bir düşünün. Bunların bertarafı için çevre dostu yöntemleri benimsediğinizi ve gereksiz eşyaları veya çöpleri uygun yerlere attığınızı düşünebilirsiniz. Ama gerçek şu ki yeryüzünü tehdit edecek miktarda ve hızda atık üretiyoruz. Sonuç olarak indirimde diye çöp satın almamaya büyük özen göstermeli, alacağınız ürüne gerçekten ihtiyacınızın olup olmadığını sorgulamalı, doğa dostu içeriklere ve ambalaja sahip olduğuna dikkat etmeli, en önemlisi de alacağınız ürünü kaliteli ve uzun vadede kullanabileceğinizden emin olmalısınız.
Bunun yanında paranızı efsane cuma yerine efsane doğaya da harcayabilirsiniz. Bu tarz tüketmeyi teşvik eden indirim kampanyaları kısa bir süre ekonomiyi canlandırmış ve istihdama katkı sağlamış gibi görünür. Oysa sürdürülebilir kalkınma için istihdam yaratılabilecek doğa tabanlı çözümler ve yenilikçi iş alanları vardır. Destekleyeceğimiz sektörler bizi daha iyi bir dünyaya götürecektir. Sadece alışkanlıklarımızı ve bize yapılan dayatmaları reddetmeyi başarmamız gerekiyor. Paranızı harcarken gereksiz eşyaları çoğaltmak değil güzel yerleri görmek, doğayla iç içe olabilmek, doğal ürünler yemek, kırsal yaşamı, üreticileri, sivil toplum kuruluşlarını desteklemek önceliğiniz olmalıdır.
Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneği kurucusu ve yönetim kurulu başkanıdır. 1994 yılında Çevre Bakanlığında Biyolog olarak göreve başladı. Meslek kariyeri boyunca çevre yönetimi ve doğa koruma konularında hem mesleğinde hem de gönüllü olarak çok sayıda proje, yayın ve kampanya çalışmalarına katıldı. 1999-2017 yılları arasında Türkiye Tabiatını Koruma Derneğinde gönüllü olarak aktif görevlerde bulundu, 2009-2017 tarihleri arasında Genel Başkan Yardımcılığı, aynı zamanda 2010-2018 yılları arasında Tabiat ve İnsan dergisi sorumlu yazı işleri müdürlüğü yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığında Su ve Toprak Kirliliği İzleme Şube Müdürlüğü görevinden Nisan 2023'de emekliye ayrıldı.
Yorum yaz