Nasıl Bir Memleket İsteriz, Ekolojisi Uygun, İnsanı İnsan Olan Bir Memleket

/ 24 Temmuz 2023 / / 8 Yorum
Nasıl Bir Memleket İsteriz, Ekolojisi Uygun, İnsanı İnsan Olan Bir Memleket

Cahit Sıtkı Tarancı’nın tam da bugünlerde yaşanan bütün gelişmeleri anlatan şiiri yeniden kendini hatırlattı. Memleket öyle bir hale geldi ki bir taraftan iklimin yakıcı etkisi, diğer taraftan, hayat pahalılığı, kuralsızlık yanında liyakatli yaşam ve hukuk arayışı memleket isteği arayışını derinleştiriyor.

Cahit Sıtkı Tarancı’nın Memleket İsterim Şiiri
“Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun” diyordu.

Tarancı aradığı memleket isteğini dizelerinde anlatı, o günden bu güne tabi çok değişimler yaşandı, ancak içerik sanki hiç değişmemiş. Şaire canı gönülden katılmakla birlikte özellikle bu yaz günlerinde memleket isteğim ise; sabah saat 05 30 da 27 0C olan Adana’da havası serin, suyu soğuk bir yaşam alanı isterim. Bugünlerde yaşanan mevsim dışı sıcaklar on binlerce yıldır ekosistemin doğasına işleyişine uygun olarak döngüsel olarak aralıklarla yaşanmaktadır. İnsan faaliyetleri sonucu oluşan kısa küresel düzeydeki etkiler hariç diğer Dünyanın normal döngüsünde içinde gerçekleşmektedir. Ancak biz insanların teknolojinin önümüze koyduğu yaşam ve çalışma biçiminden kaynaklanan alışkanlık değişimleri sonrası yaşanan gelişmelere ayak uydurmaktan zorlandığımızı düşünüyorum.

İnsanlar serinleyeceği bir yerlere çekilmekte. Kimi suya girmekte. Bu arada sıcak rahatsızlananlar ve suda boğulan ölüm haberleri geliyor. Evet, geçmişte Adanalı yazları Adana’da durmaz, kimi denizin kıyısında sıcak ve soğuk havanın kapışması sonucu oluşan rüzgârın serinliğine kaçardı. Kimi 150 m rakımlı yaylalara giderdi. Halende bugünlerde bakın Adana’da zorunlu işi olmayan ve yeterince yaylalara kaçacak kadar geliri olmayanlar dışındakiler fırsat buldu mü deniz kıyısına veya yaylaların serinliklerine kaçar.

Günümüzde çoğunlukla durumu iyi olanlar klima alıp pahalıda olsa elektrik kullanarak serinlemeye çalışmaktadır. Tabii klimanın sürekli düşük derecelerde çalıştırılması sonucu, içeri ve dışarının arasındaki sıcaklık farkı beraberinde klima çarpmasının yaratığı sağlık sorunlarını getiriyor.

Teknoloji Üretemedik, Ancak Üretenin Kıymetini Biliyoruz
1880’li yıllarda yaşanan sıcaklık sorunlara çözüm üretmek için ABD’de Willis Haviland Carrier’nin icat ettiği klimanın önemi bugünlerde daha çok hissediliyor ve de taktir ediliyor. Yer yüzeyindeki teknolojinin nerdeyse hiç birini üretemedik, ancak teknoloji yaratanların kadir kıymetini unutmamışız. Bu arada Adana’da sıcak havadan bulanan bazı vatandaşlar klimanın mucidi Willis Haviland Carrier için Adana’da lokma dağıttılar. Carrier için dua edenlerden Mehmet Saygın adlı vatandaş “Klima olmasaydı çok sıkıntı yaşardık, uyuyamazdık” diyor.

Ekosistem ve Ekoloji Konusundaki Bilgimiz Yetersiz Görülüyor
Sıcak havanın bunalttığı ortamda haber ve yorumlardan anlıyorum ki çoğumuz ekoloji ve işleyişini çok az biliyoruz. Ekosistemdeki yaşanan iklim değişimleri veya birkaç derecelik sıcaklık değişimleri zayıflayan veya alıştırdığımız yeni fizyolojimiz tarafından zorlanmaktadır.

Her Çağ Kendi Normlarını Oluşturuyor
Teknolojinin yaşamımıza girmesi ile insanın binlerce yıllık gıdaya erişim şekli ve yöntemi de doğal olarak değişti. Her çağ kendi al yapısını ve üst yapısı olan hukuk ve eğitimini kurmaktadır. İnsanlığın yaratığı endüstri çağı beraberinde insan yaşamındaki alt ve üst yapıları ve kurumlarını da değiştirdi. Sanayi-teknolojinin ürettiği alt yapıya uygun olarak hukuk, eğitim, çalışma biçimleri değişti. İnsanlar arasındaki ilişki değişti.
Tarancı’nın şiirinde vurguladığı önemli mesaj insanın yaşama hakkı ve birlikte yaşamak için farklılaşmasıdır.
“Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.”

Bugünlerde en çok sorguladığımız ve aradığımız ahlak ve etik değerlerdir. İnsanı dürüst, kimsenin kimseye yalan söylemediği, insanın insanı kandırmadığı, sade, sakin, sağlıklı mutlu yaşam koşullarının olduğu bir memlekettir. Ancak memleket ve memleketler diye parsel parsel eylediğimiz dünyamızda insan insanın kurdu olmuş, kendi kurnazlığından başka bir şey görmez olmuş.

İnsan Doğanın Bir Parçası Olduğunu Bazen Unutuyor
Aslında insanda doğanın bir parçası olarak diğer canlılar gibi karon-oksijen, hidrojen bağları ve diğer elementlerin oluşturduğu bileşiklerden oluşmuş bir varlık. Başlangıçta özel mülkiyet yokken yaşam daha sade ve içtenlikliydi . Her canlı gibi günlük beslenmek ve çoğalmak için yani yaşamak için zorunlu bir bencildi. Ancak yaşam biçimi bugün ki gibi kirli değildi. Başkasının hakkına hukukuna çok el uzatmıyor ve ya el koymuyordu. En azından birbirlerine kumpas kurmuyor, toplanıp başkasının yaşam hakkını elinden alalım diye talimat vermiyorlardı. Machiavelli’nin “Prens; bunlar babalarının kaybını paralarının kaybından daha çabuk unuturlar” ifadesindeki paragöz değillerdi.

İstanbul’da bir taksi sürücüsü yabancı bir kadın yolcuyu sokak ortasında istediği parayı alamadığı için öldüresiye dövdüğü görüntüleri yansıdı. Parasını alamadığı için yolcuya kızabilir, ancak vatandaşın ağzını burnunu dağıtacak kadar gözü dönmüş olmak çoğu insanın günlük yaşamda tuttuğu yollardan biri olmuştur.

İnsanın insan olma sürecinden kendinden çıkıp kendine yabancılaştığı, miras ve para için babasını, kardeşini öldürdüğü bir acayip yaratık oldu.

Etiketler
Avatar photo

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi,Toprak ve Bitki Besleme Bölümü öğretim üyesidir.

Yorum yaz

Nasıl Bir Memleket İsteriz, Ekolojisi Uygun, İnsanı İnsan Olan Bir Memleket (8 Yorum)

  1. Sevgili Erzincanlı hemşehrilerimi böyle güzel bir paylaşım yaptıkları için yürekten kutluyorum. Çok Teşekkürler.

  2. Ben de Sevgili İbrahim Sevindik hemşehrimizin bu şiirinde belirttiği gibi böyle güzel bir köy istiyorum…

    Baharda şenlenir bağı, bahçesi
    Kokusu başkadır benim köyümün
    Unutturur adama gamı, kederi
    Havası başkadır benim köyümün
    İBRAHİM SEVİNDİK

  3. Yeşilin korunduğu betonların denetlendiği dışa bağımlı olmayan çok özgür bir memleket istiyorum.

  4. SEVGİLİ ARKADAŞLAR KÖYLER ÜLKENİN ŞAH DAMARIDIR. HERKES KÖYÜNE SAHİP ÇIKSIN. Sevgili İbrahim Sevindik üstadın çok samimi bir üslupla kaleme aldığı bu “Benim Köyüm” adlı güzel şiiri köy yaşamının sıcaklığını, doğanın gerçek güzelliklerini ve o insan ilişkilerinin değerli önemini anlatarak okuyucuda çok derin duygular uyandırıyor. Herkese köy sevgisini anlatan bu güzel eseri bizlerle paylaştığınız için çok teşekkürler.

  5. Sevgili arkadaşlar eskiden insanlar hep şuyum buyum olsun derdi. Şimdi ise herkes şehirde yüz tane dairem olacağına köyde bahçeli bir evim olsun dünyada başka hiçbir şey istemem diyor. Maalesef insan sağlığı herkesi o duruma getirdi. Şu anda şehirlerdeki kent yaşamının karmaşasında, insan köyünü çok özlüyor. Herkes yeşile, doğaya ve özellikle de o insan ilişkilerindeki samimiyete hasret kalıyor. Sevgili Şairimiz İbrahim Sevindik üstat Türk milletinin köy sevgisini çok güzel anlaşmış. Ellerine ve yüreğine sağlık. Böyle güzel konuları bizlerle paylaştığınız için çok teşekkürler. Sağolun varolun selamlar.

  6. Türkiye’de herkesin köyüne sahip çıktığı güzel bir ülke istiyoruz. Herkesin kendi köyünde organik meyve ve sebze yetiştirdiği, bütün süt, yağ, peynir ve yumurta gibi temel ürünleri kendi köyümüzden aldığımız güzel bir memleketi çok özlüyoruz. İnşallah tekrar köylerimizi canlandırırız.

  7. BENİM KÖYÜM

    Baharda şenlenir bağı, bahçesi
    Kokusu başkadır benim köyümün
    Unutturur adama gamı, kederi
    Havası başkadır benim köyümün
    XXX
    Akşam olur herkes döner evine
    Can kurban inan ki benim köyüme
    Gülabi’nin torunları derler bizlere
    Özü başkadır benim köyümün
    XXX
    Yeşil yeşil meşeleri var dağında
    Meyve ağaçları çiçek açar bağında
    Her çeşit otlar yeşerir toprağında
    Yeşili başkadır benim köyümün
    XXX
    Köyümün kenarından akar çayı
    Kıvrım kıvrım dolanır sular tarlayı
    Unuttum sanma orda olmayı
    Dostluğu başkadır benim köyümün
    XXX
    Yaz gelince çıkarlar yaylaya
    Gurbetçiler hasretle döner sılaya
    Benden selam olsun Aziz Ağa’ya
    Sevgisi başkadır benim köyümün

    İbrahim SEVİNDİK