DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ: DOĞA ZAMANI

Yediğimiz yiyecekler, soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve gezegenimizi yaşanabilir kılan iklim, doğadan gelir.
Ancak, bu günler doğanın bize bir mesaj yolladığı olağanüstü zamanlardır:
Kendimize bakmak için doğaya önem vermeliyiz.
Şimdi uyanma vakti. Dikkat çekmek için. Seslerimizi yükseltmek için.
İnsanlar ve Gezegen için daha iyi bir gelişme zamanı.

5 Haziran Dünya Çevre Günü. Bugün çocuklarla, gençlerle, gönüllülerle bir etkinlikte doğa için çevre için buluşamadığımız ilk çevre günü. Sosyal medya paylaşımlarımızın çoğunu anılarımızla yaptık. Dijital araçları kullanarak doğamızın sesi olmaya çalıştık. Oysa bugün hep birlikte doğada doğa için bir arada olabilmenin mutluluğu içerisinde olmak isterdik. Yemyeşil kırlarda oyunlar oynamak, masmavi gökyüzüne bakarak spor yapmak, birlikte fidanlarımızı toprakla buluşturarak geleceğe güzel anılar bırakmak, konferanslar, seminerlerle bir araya gelip bilgilenmek, sohbet edip çayımızı yudumlamak isterdik.

Doğaya karşı umarsızlığımız karşısında insanın hayatta kalabilmesi için doğadan büyük bir mesaj var. Mesajı doğru okumak yerine soruna odaklanmak kalıcı ve güvenli bir gelecek sağlayamaz.  Eğer geleceğimizde çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli bir dünyada yaşamasına değer veriyorsak hep birlikte büyük bir değişimin önderleri olmayız. Öncelikle bireysel olarak tüketim alışkanlıklarımızdan, istek ve taleplerimizden, yaşam biçimimize kadar her şeyimizi sorgulayarak, çevrenin ve doğanın korunmasına katkı sağlayacak her türlü değişimi davranış biçimi haline getirmek zorundayız. Bireysel ve toplumsal talep ve isteklerimiz sadeleştirmek, her türlü israftan kaçınmak, bedensel ve ruhsal sağlığımıza önem vermek önceliğimiz olmalıdır.

İklim değişikliği ve biyolojik çeşitliliğin kaybı yeryüzünde ciddi sorunlara neden olmaya devam edecektir. Bu sorunlarla başa çıkabilmenin en temel kuralı sağlıklı ekosistemleri birer yaşam destek ünitesi gibi düşünerek ekosistemlerin bütünlüğünü ve varlığını tehdit edecek her türlü insan faaliyeti sonlandırılmalıdır. Restorasyon gerektiren alanlar yeniden ele alınmalıdır. Bu tür ekosistemleri barındıran alanların büyük çoğunluğu aynı zamanda korunan alanlardır. Ancak koruma statüleri sürekli insan ihtiyaçları göz önünde bulundurularak değiştirilmekte ve çeşitli faaliyetlere izin verilir hale gelmektedir. Artık korunan alanlar için gerçekten doğayı korumanın zamanı gelmelidir.

Gerek bireysel gerekse toplumsal olarak çevremiz ve doğamız için bir muhasebe yapmak, büyük bir zenginlik olan doğamıza sahip çıkmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak görev ve sorumluluğu içerinde olan tüm doğa dostlarımızın Dünya Çevre Günü Kutlu olsun.