DÜNYA LİMİT AŞIM GÜNÜ: Bugün 2020 yılının biyolojik kaynaklarını bitirdik
Küresel Ayak İzi Ağı tarafından yayınlanan Dünya Limit Aşımı Günü, insanlığın dünyanın yıllık olarak yenileyebileceği tüm biyolojik kaynakları kullandığı güne verilen isim ve bu gün 1970’lerden bu yana istikrarlı bir şekilde daha erken bir zamana kayıyor.
Bu yıl Covid-19 salgının aşırı tüketimi yavaşlatması nedeniyle geçen yıla göre bu dönüm noktasının biraz daha geç olduğunu söyleyen araştırmacılara göre, gezegenin 2020 yılındaki yenileyebileceği tüm doğal kaynakları bugün itibariyle tüketmiş bulunmaktayız.
Uzmanlar 2019’daki 29 Temmuz’a kıyasla bu yıl limit aşım gününün 22 Ağustos’a ulaşmasının, yeni koronavirüsün nedeniyle emisyonlarda ve odun hasadında geçici bir düşüşe neden olan kilitlenme sayesinde olduğunu ve ardından nadiren tersine döneceğini hesaplıyorlar. Bu yıl insanlığın ayak izini geçen yıla göre yüzde 9,3 azalttığını söylüyorlar.
Global Footprint Network başkanı Mathis Wackernagel, çevrimiçi yaptığı sunumunda bunun “kutlanacak bir şey olmadığını” söyledi. “Tasarımla yapılmaz, felaketle yapılır” diye de ekledi. Wackernagel, araştırmacıların gıda, enerji, konut ve yollar için “tüm insan taleplerine” ve küresel CO2 emisyonlarını absorbe etmek için neye ihtiyaç duyulacağına bakarak insanlığın gezegen bütçesini aştığı tarihin hesapladığını söyledi. Bunu sürdürülebilir olarak mevcut olanla karşılaştırarak, insanlığın yenilenebilirden yüzde 60 daha fazlasını kullandığını tahmin ediyorlar – bu miktar 1,6 gezegene eşdeğer.
Wackernagel, “Para harcamak gibi. Kazandığımızdan fazlasını harcayabiliriz, ancak sonsuza kadar değil” dedi.
Rapor, salgının insanlığın karbon ayak izinde 2019’a kıyasla yüzde 14,5’lik bir düşüşe neden olduğunu tahmin ederken, orman ürünlerine talep yüzde 8,4 düştü. Araştırmacılar, salgının küresel tarım sistemlerinde ve pazarlarında büyük bir bozulmaya neden olduğunu belirtmekle birlikte nihayetinde insanlığın gıda ayak izi ölçeğinde çok az değişiklik olduğu sonucuna vardılar.
Küresel Ayak İzi Ağı, salgını kontrol etme çabalarının, tüketim alışkanlıklarını kısa sürede değiştirmenin mümkün olduğunu gösterdiğini belirterek, aşma tarihinin “istediğimiz geleceği düşünmek için eşi görülmemiş bir fırsat” olduğunu da sözlerine ekledi.
Yorum yaz