Bozkır ekosistemleri sorunlar ve çözüm önerileri çalıştayı Beypazarı’nda düzenlendi

/ 26 Haziran 2022 / / yorumsuz
Bozkır ekosistemleri sorunlar ve çözüm önerileri çalıştayı Beypazarı’nda düzenlendi

Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneğinin Fransa Büyükelçiliğinin desteği ile yürüttüğü “Jipsofit Bitkilerin Korunması için Halkın Katılımı Projesi” kapsamında Beypazarı Belediye Başkanlığının işbirliği ile Beypazarı Kaymakamlık Konferans Salonunda 24-25 Haziran 2022 tarihlerinde Bozkır Ekosistemleri Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı düzenlendi. 

Dernek Başkanı Serap Kantarlı ve Beypazarı Belediye Başkan Yardımcısı Osman Karadede açılış konuşmalarında bölgenin biyolojik çeşitliliğinin önemi ve korunması için çalıştayın önemine vurgu yaptı. 

Konunun uzmanları Prof.Dr. Mustafa Aydoğdu, Prof.Dr. Latif Kurt, Prof.Dr. Mecit Vural, Prof.Dr. Halim Perçin, Yüksek Şehir ve Bölge Planlamacı Saffet Atik ile birlikte ilgili üniversitelerden, kurumlardan, derneğimizden ve yerel sivil toplum kuruluşlarından çalıştaya temsilciler katılım sağladı. 

Projede Ayaş, Beypazarı ve Nallıhan’da bozkırda yayılan endemik ve nadir bitkilerin yerinde ve alan dışı yöntemlerle korunması için halkın katılım ve farkındalığının artırılması amacıyla ilçelerde yapılan toplantıların ardından düzenlenen çalıştay ve panel ile bölgenin bitki toplumlarının korunması için sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. 

Prof. Aydoğdu, bu bölgenin gelecekte su sıkıntısı çekmemesi için doğal olarak yayılan gevenler, kekikler gibi bitki topluluklarının korunmasının çok acil olduğuna ve önemine vurgu yaptı. Özellikle otlatma baskısı, tarla açmalar ve yanlış ağaçlandırma yöntemlerinin bozkırda yayılış gösteren bitki topluluklarına büyük zarar verdiğini söyleyen Aydoğdu, bunun bu alanlarda çölleşmeye ve en önemlisi de iklim krizinde gelecekte büyük su sıkıntısına sebep olacağını söyledi. Az miktarda yağış alan İç Anadolu’nun bozkır bitki topluluklarını koruyarak su kaynaklarının korunabileceğini, ayrıca bu şekilde sağlıklı gıda güvenliğinin de sağlanabileceğini ifade etti. Bozkır bitki topluluklarının çok büyük insan baskısı altında olduğuna değinen Prof. Aydoğdu, özellikle otlatma konusunda planlama yapılması gerektiğini, bitkilerin çiçeklenme döneminde hayvan üreticilerinin desteklenmesi gerektiğini, böylece alanlara baskının azaltılacağını ve bu alanlarda yürütülen ağaçlandırma faaliyetlerinin ise kesinlikle doğal bitki toplumlarına zarar vermeden yapılması gerektiğini söyledi. 

Prof.Dr. Latif Kurt, jipsin yani alçı taşının ülkemizde İç Anadolu bölgesinde kurak ve yarı kurak iklimlerde çok yaygın bir ana kaya türü olduğunu söyleyerek jipsli toprakların endemizm açısından yüksek bitki biyoçeşitliliğine sahip olduğunu belirtti. Alçılı topraklarda yetişen endemik bitki türlerinin kısıtlı koşullar altındaki adaptasyon stratejilerinin uluslararası bilim insanlarının da dikkatini çektiğine, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 11 ülkeden uzmanlarla benzer özellikteki alanların bilimsel açıdan değerinin ortaya çıkarılması ve korunması amacıyla yürütülen uluslararası bir proje yapılarak bu bitkilerin gelecekte tıbbi, iklim araştırmaları ve hatta uzay araştırmaları için sahip oldukları genetik önemine değindi.  

Değerlendirme kısmında Çanıllı İlk ve Orta Öğretim Müdürü Murat Katrancı, okullardaki eğitim çalışmalarını, Fotoğraf Tutkunları Derneği Başkanı Hüseyin Tırıl, yerel sivil toplum kuruluşlarının çalışmalara katılımını değerlendirdi. 

Çalıştayın ikinci gününde düzenlenen panelde Prof.Dr. Mecit Vural, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü öncülüğünde yürütülen koruma çalışmaları hakkında bilgilendirme yaparak belirlenen alanlarının korunması için daha fazla gönüllü katılımlarla eğitim çalışmalarının önemine vurgu yaptı. Özellikle çok dar alanlarda yayılış gösteren ve nesilleri tükenme eşiğinde olan türler için hazırlanan eylem planlarının önemli bütün türleri kapsayacak şekilde tamamlanması gerektiğine işaret etti. 

Uygulama açısından yerinde korumanın yanı sıra peyzaj değerleri bulunan bitkilerin botanik bahçeleri ve tohum bankaları gibi alan dışı koruma yöntemleri ve üretim konusu da peyzaj mimarı Prof. Dr. Halim Perçin’in değerlendirmeleri ile ele alındı. Panelde ayrıca Y. Şehir ve Bölge Planlamacısı Saffet Atik tarafından doğa koruma planlarının yapılmasında koruma önceliğinin gelişmenin önünde olması gerektiği ile ilgili hassasiyete vurgu yapıldı. 

Panelin ardından katılımcılara jipsli topraklar ve oldukça dar alanda yayılış gösteren jipsofit bitki türleri konunun uzmanlarınca yerinde gösterilerek tanıtıldı. Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneğinin özellikle eğitim ve farkındalık çalışmaları için başlattığı projenin önemi tüm katılımcılar tarafından desteklenerek, bu çalışmaların mutlaka sürdürülebilir bir zemine taşınması için başta yerel idarelerin işbirliği ile daha fazla sahaya taşınması ve aktarılması gerektiği ortaya konuldu.   

Yorum yaz